HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ FARKLARI NELERDİR?
Hemodiyaliz ve periton diyalizi böbrek yetmezliği olan hastalarda vücuttaki zararlı maddeleri ve fazla sıvıyı dışarı atmaya yardımcı olan tedavi yöntemleridir. Normalde böbrekler, kanı temizler ve idrar yoluyla atık ürünleri vücuttan uzaklaştırır. Ancak böbrek fonksiyonları kaybedildiğinde, bu atıkların birikmesi sağlığı tehdit edebilir. Diyaliz tedavileri hastanın kanını filtreleyerek temizler ve vücuda geri verir.
Hemodiyaliz Nasıl Uygulanır?
Hemodiyaliz sırasında hastanın kanı bir diyaliz makinesine bağlanır. Kan, diyalizör adı verilen özel bir filtreden geçirilir. Diyalizör, kan ile diyaliz sıvısı arasındaki zar yardımıyla kanı temizler ve üre, kreatinin gibi atık maddelerin ve fazla sıvının atılmasına olanak tanırken protein ve kan hücreleri gibi gerekli olanları vücutta tutar.
Tedavi genellikle haftada 2-3 kez, her seans yaklaşık 4 saat sürer.
İşlem için hastanın damarlarına erişim sağlanır; bunun için genellikle fistül (toplardamar ile atardamar arasında bir bağlantı) ya da kateter kullanılır.
Periton Diyalizi Nedir?
Periton diyalizi ise karın boşluğuna yerleştirilen bir kateter aracılığıyla vücutta biriken atık maddelerin ve fazla sıvının temizlendiği bir diyaliz türüdür. Hemodiyalizden farklı olarak, vücut dışındaki bir makine kullanılmaz; periton zarı, doğal bir filtre görevi görür.
Periton Diyalizi Nasıl Uygulanır?
Periton diyalizinde hastanın karın zarı (periton zarı), vücuttaki atıkları temizlemek için kullanılır. Karın boşluğuna özel bir diyaliz sıvısı verilir ve bu sıvı burada belirli bir süre kalır. Periton zarı aracılığıyla kan dolaşımındaki atık maddeler ve fazla sıvı, bu diyaliz sıvısına geçer. Belirli bir süre sonunda, bu sıvı karın boşluğundan dışarı alınır ve yeni bir diyaliz sıvısı ile değiştirilir. Bu işlem günlük olarak birkaç kez yapılabilir veya hasta uyurken otomatik bir cihazla uygulanabilir.
Hemodiyaliz ve Periton Diyalizinin Farkları Nelerdir?
Uygulama Yöntemi Açısından: Hemodiyaliz, vücut dışındaki bir makine aracılığıyla yapılırken; periton diyalizinde karın boşluğuna diyaliz sıvısı verilerek işlem vücut içinde gerçekleştirilir.
Sıklık: Hemodiyaliz genellikle haftada 2-3 kez yapılırken, periton diyalizi günlük veya sürekli olarak uygulanabilir.
Ekipman: Hemodiyaliz için bir diyaliz makinesi ve özel bir diyalizör gereklidir; periton diyalizinde ise karın içine yerleştirilen bir kateter ve diyaliz sıvısı kullanılır.
Mobilite ve Esneklik: Periton diyalizi, hastaların evde uygulayabileceği bir yöntem olduğu için daha fazla hareket özgürlüğü sağlar. Hemodiyaliz ise genellikle diyaliz merkezinde yapılır ancak evde de uygulanması mümkündür.
Diyet ve Sıvı Kısıtlaması: Periton diyalizinde Hemodiyalize göre daha azdır.
Hemodiyaliz ve Periton Diyalizinin Ortak Yönleri Nelerdir?
Her iki yöntemin de ana amacı, böbrek fonksiyonları yetersiz olan hastalarda kanı temizlemek, vücuttaki atık maddeleri ve fazla sıvıyı uzaklaştırmaktır.
Her iki diyaliz türü de böbrek yetmezliği olan hastalara yönelik olup; hastaların genel sağlık durumu, yaşam tarzı ve kişisel tercihlerine göre uygun olan diyaliz yöntemi seçilir.
Riskler ve Yan Etkiler Nelerdir?
Hemodiyaliz: Kan Basıncı Düşmesi (hipotansiyon), hızlı sıvı çekimi nedeniyle daha sık görülür. Baş dönmesi, halsizlik ve bayılma yapabilir. Damar erişimi için kullanılan fistül, greft veya kateter nedeniyle kanama ya da enfeksiyon gelişebilir. Seans sırasında sıvı ve elektrolit dengesi bozulduğu için kas krampları ortaya çıkabilir. Sıvı ve toksinlerin hızlı şekilde çekilmesi, kalp üzerindeki yükü artırabilir. Damar erişim noktalarında pıhtı oluşumu görülebilir. Fistül kullanımında iğne yerleştirme sırasında ağrı ve travma olabilir.
Periton Diyalizi: Peritonit en ciddi komplikasyonlardan biridir. Karın zarı enfeksiyonu, şiddetli karın ağrısı, ateş ve bulanık diyaliz sıvısıyla kendini gösterir. Karın duvarındaki kateter giriş noktasında da enfeksiyon oluşabilir. Diyaliz sırasında protein kaybı yüksektir, bu da yetersiz beslenmeye yol açabilir. Artan karın içi basınç nedeniyle fıtık oluşabilir. Uzun süreli periton diyalizi kullanımı, zarın işlevselliğini kaybetmesine neden olabilir. Kullanılan solüsyonlara bağlı kilo alımı, kan şekeri ve trigliserid değerlerinde yükselme görülebilir.
Her iki yöntemin de avantajları ve dezavantajları vardır. Hemodiyaliz, özellikle hızlı detoksifikasyon gerektiğinde etkiliyken, periton diyalizi evde uygulanabilirliği ve bağımsızlık sağlamasıyla öne çıkar. Hastanın öncelikle diyaliz ihtiyacı olup olmadığı saptanmalı, yöntem seçimi, hastanın yaşam tarzı, tıbbi durumu ve tercihlerine göre yapılmalıdır.